24 Kasım’da bu sene on-line olarak düzenlenen Bloomberg BusinessTurk etkinliğini izledim. Yerli yabancı akademisyenler ve teknoloji sağlayıcıları deneyimlerini ve vizyonlarını izleyicilerle paylaştılar. Her zaman inandığım üzere teknoloji toplumsal ve kurumsal değişimin en büyük tetikleyicisi olmaya devam ediyor. Virüs salgını bu sürecin daha da hızlanmasına yol açtı. Kurumlar hizmetlerinin aksamaması ve iş kaybını azaltmak için dijital dönüşüm projelerine öncelik vermeye başladılar. Bu gelişmeler, özellikle bilişim teknolojileri alanında çalışanlara büyük fırsatlar sunuyor. Strateji çalışırken SWOT analizinde fırsatları sorarız; özellikle son iki senedir “Hocam ne fırsatı, öldük bittik” cevabı çok yaygındı. Bu sefer bu sorgulamanın mantıksız olmadığına katılımcıları dinleyince ben de daha çok inandım. Teknoloji, özellikle bilişim sektöründeki gelişmeler zincirleme yaratacağı kaldıraç etkisiyle diğer sektörlerinde önünü açıyor ve fırsatlar yaratıyor. Ancak burada özellikle küçük ve orta boy şirketlerin dikkat etmeleri gereken önemli hususlar var. Türkiye’de teknoloji piyasası satıcı ağırlıklıdır. Bu tip yatırımlar yapmadan önce şirketlerde ihtiyaç analizleri yapılması gerekir. Bu analizler yapılırken şirketlerin iş hacmi, işlem sayıları, müşteri çağrıları vs. gibi istatistiklerin dikkate alınması gerekir. Bir işletmeyi günde 5 kişi arıyorsa otomatik cevaplama yazılımı yatırımı yapmak yerine belki bu işle görevlendirilecek bir kişiye yönlendirme yapılması çok daha basit ve ucuz bir çözüm olabilir. Firmalar ihtiyaçlarının detaylı analizini yapabilecek bilgi ve organizasyona sahip olmadıkları için bu yatırımların kapsamını genellikle teknoloji sağlayıcılara bırakırlar, onlara güvenirler. Bu yaklaşım sonucunda ihtiyacı tam karşılamayan veya firma için ihtiyaç fazlası yatırımlar ortaya çıkar. Bu bir iş organizasyonu ve planlama konusudur. Daha büyük daha akıllı sistemlere yatırım iş hacmine ve karlılığa orantılı yapılması gerekir. Her şeyden önce bilişim teknolojileri yatırımı öncelikle bir finans konusudur. Dijital dönüşüm yatırımları firmaların finansal metriklerine olumlu katkısı olduğu takdirde yapılması gerekir. Aksi takdirde operasyonlarına kolaylık sağladığını düşündüğünüz çoğu ithal; yazılımlar, otomasyon sistemleri, robotlar, size hesaba katmadığınız işletme giderleri çıkarabilir.
Özetle, teknoloji ve IT yatırımı yapmak ciddi bilgi ve araştırma gerektirir. Bu araştırma ve analizleri firmalar öncelikle kendi içlerinde yapmalıdırlar. (Kaynağınız varsa danışmanlık hizmeti de alınabilir) Başlangıçta yapılması gereken en önemli iş gerçekçi bir ihtiyaç analizi ve bu analize dayanacak fayda-maliyet analizi çalışması yapmaktır. Elde edeceğiniz operasyonel verimlilik artışını finansal değerlerle savunabilmeniz gerekir. Bu çalışmalar sırasında firmaların yapması gereken diğer önemli bir araştırma da piyasada benzer yatırımlar yapmış firmaların tecrübelerinden yararlanmaktır. Ülkemiz bilişim teknolojileri açısından ağırlıklı olarak tüketici ülke konumundadır. Teknoloji çözümleri sunan firmaların en önemli hedefi temsil ettikleri yabancı firmaların ürünlerini satmaktır. İhtiyaçlarınızın doğru analizini yapamaz ve yatırımlarınızı gerçekçi fizibilite hesaplarına dayandırmazsanız hiç ummadığınız maliyetlerle karşılaşır ve beklediğiniz finansal getiriyi elde edemezsiniz.
Anlayana çok güzel bir yazı. Yanlış IT yatırımlarının ve havaya giden milyonlarca doların Örneklerini geçmişde özellikle hızlı büyüyen firmalarda canlı olarak yaşadık. Teknolojik yatırımlar aynı zamanda bunu kabullenip operasyonun içine katabilecek yetkin personelde gerektirir.
LikeLiked by 1 person